Erkeklerden kadınlara yönelen şiddetin en son olgusu ne yazık ki Özgecan Aslan oldu. Geçtiğimiz günlerde akıl almaz bir şekilde katledilen Özgecan’ın ailesine sabır diliyoruz. Bu ülkede vicdanı olan kadın ve erkek herkesin başı sağolsun. Bu olay bizleri derinden üzmüş, yaralamış ve sarsmıştır.
Hatay Tabip Odası Yönetim Kurulu olarak 11 Şubat 2015 tarihinde Mersin’in Tarsus ilçesinde üniversite öğrencisi ÖZGECAN ASLAN’ın vahşice katledilmesini kınıyoruz.
Son yıllarda artan kadın cinayetleri ile birlikte değerlendirdiğimizde Özgecan’ın katledilmesi, Türkiye’de giderek büyüyen bir sorun olan “cinsiyetçi politikaları” bir kez daha önümüze koymaktadır. Bu saldırı, bir kişiye “kadın olmaktan dolayı” yapılan bir saldırı olmasının yanında Türkiye’de bir kadının kamusal alanda var olması, yolculuk etmesi hakkına bir saldırıdır. Bu anlamda bireysel değil giderek büyüyen toplumsal bir sorunun göstergesidir.
Bu ülke, sadece cinsiyetinden dolayı en temel hak olan YAŞAM HAKKI’nın yok edildiği kadınların ülkesi olmuştur. Bu kadın katliamında, yasaları uygulamayan, cezai indirimler için mazeret arayan, tecavüze uğrayanı "psikolojik olarak etkilenmemiştir" diyen, çocukların tecavüzlerine "kendisinin isteği ile olmuştur" diyebilen herkesin payı vardır. Evde, okulda, işyerinde, kürsüde, kışlada yaşamın her alanında şiddet uygulayanların, ya da şiddete karşı sessiz kalanların, hatta bu konuyu önemsiz görenlerin kısaca tüm toplumun payı vardır. Ancak en büyük sorumluluk iktidarın ve olayı gerçekleştirenindir.
Bu sorun toplumsaldır, şiddet ülkemizde sosyal bir sorundur ve siyasal alan başta olmak üzere her alanda yaygın olarak yaşanmaktadır. O nedenle sorunun tüm suçunu bu olayın failleri yüklemek, gerçeği görmemize engel olacaktır. Kadına yönelik şiddet genel şiddetin bir parçası olarak yaygın ve gizli bir biçimde sürmektedir. Bunların çoğu ortaya çıkmamaktadır.
Türkiye’de toplumsal cinsiyeti derinleştirecek politikalar yerine devletin her türlü kurumu ile samimi bir şekilde çaba harcaması ihtiyacı bugün daha fazla kendini göstermektedir.
Bizler HTO olarak, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması mücadelesini sürdüreceğiz. Kadın ve erkek eşitliğinin sağlanamadığı, insanların cinsel yaşamlarının baskı altına alındığı toplumlarda bu tür olaylar daha sık yaşanır. İnsanlar cinsel kimliklerini özgürce ifade edebilmeli ve cinselliklerini yaşayabilmelidir. Cinselliği tabulaştıran, baskı altına almaya çalışan, kadın ve erkeği farklı statülere koyan toplumlarda cinsel saldırıları önlemek son derece zordur.
Acımız derindir, tarif edilmesi güçtür, ancak yine de bizler tepkilerimizi gösterirken temel sorunumuz olan şiddettin bir biçimi olarak göstermemeliyiz. Aksi halde toplumsal barışa değil de tam tersine toplumdaki şiddetin kanıksanmasına ve yayılmasına hizmet etmiş oluruz.
Sorunların çözümü şiddeti azaltmak, toplumsal barışı inşaa etmektir. Bununda temel yolu her koşulda barışçıl, demokratik yollarla, hukukun üstünlüğüne dayalı, temel hak ve özgürlüklere saygılı toplumsal bir düzen kurmaktır
Bir kez daha kederli aileye başsağlığı dilerken Özgecan’dan onu hayatta tutamadığımız, koruyamadığımız yaşatamadığımız için bizleri affetmesini diliyoruz. Ama söz veriyoruz onu unutmayacağız. Bundan sonra bir Özgecan vakası olmaması için elimizden gelen tüm çabayı göstereceğimize söz veriyoruz. 20.02.2015
Hatay Tabip Odası Yönetim Kurulu